Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | çok önemsiz | picayune adj. |
General | çok önemsiz | niggling adj. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | önemsiz detaylara çok takılan aşırı titiz kimse | grannie n. |
General | çok önemsiz olarak | nigglingly adv. |
Colloquial | ||
Colloquial | çok az ya da önemsiz miktarda para | birdseed n. |
Colloquial | çok minik/önemsiz bir fark | potayto, potahto expr. |
Idioms | ||
Idioms | geriye kalan çok az/önemsiz bir miktar para | budget dust n. |
Idioms | bütçede çok az/önemsiz/devede kulak gibi bir miktar para kalması | budget dust n. |
Idioms | çok düşük ve önemsiz miktar | a drop in the bucket n. |
Idioms | (çok) önemsiz/değersiz/sözünü etmeye değmez | mere trifle n. |
Idioms | çok düşük ve önemsiz miktar | drop in a bucket v. |
Slang | ||
Slang | (biri) çok önemsiz bir şey yaptığında bile | whenever (one) farts expr. |